“Terapiye Gitmek İçin Delirmek Mi Gerekir?” – Terapinin Gerçek Amacı

“Terapiye Gitmek İçin Delirmek Mi Gerekir?”                                           – Terapinin Gerçek Amacı

''Terapist mi? O kadar kötü durumda mısın?'' bu cümleleri terapiye giden veya gitmeyi düşünen birçok kişi duymuştur. Sanki terapiye gitmek, insanın “artık idare edemeyecek kadar kötü” olduğunu gösteren bir işaretmiş gibi düşünülüyor. Çünkü, toplumdaki çoğu kişi için terapiye gitmek 'son çare' olarak görülüyor. Bedenin iyiyse, fiziksel bir hastalığın yoksa, birincil ihtiyaçların da karşılanıyorsa neden terapiye gidesin ki? İşte birçok bireyin düşüncesi bu şekilde. Oysa ki terapi, yalnızca kriz anlarında değil, hayat yolculuğunda kendini tanımak ve geliştirmek için de başvurulabilecek bir süreçtir. Terapi, ‘bozuk olanı düzeltmek’ten çok, ‘kendini tanıma ve daha sağlıklı yaşama’ sürecidir. Tıpkı fiziksel sağlığımız için düzenli kontroller yaptırdığımız gibi, ruh sağlığımız için de destek almak gayet doğaldır.

Terapi sadece ağır ruhsal bozukluklar için değildir. Farkındalık, kişisel gelişim, duygusal denge, ilişkisel problemler, stresle başa çıkma gibi birçok konuda destek sağlar. Kimi zaman sadece "biri tarafından dinlenmek" bile iyileştiricidir.

Kimler Terapiye Gidebilir?

  • Hayatında tekrarlayan döngüler yaşayanlar
  • İlişkilerinde benzer sorunlarla karşılaşanlar
  • Kendini anlamak isteyen, iç görü kazanmak isteyen herkes
  • Yani, terapiye gitmek için "bozulmuş olmak" gerekmez.
  • İyiyken daha iyi olmak istediğiniz zaman da terapiye gidebilirsiniz.

Psikologlar Olarak Biz Ne Yapıyoruz?

  • Yargılamadan dinliyoruz
  • Empatiyle ve koşulsuz kabulle yaklaşıyoruz
  • Duyguların anlamlandırılmasına yardımcı oluyoruz
  • Davranış kalıplarını birlikte keşfediyoruz
  • Psikolojik dayanıklılığı güçlendiriyoruz

Terapi, kendine yapabileceğin en güzel yatırımlardan biri olabilir.
Ruh sağlığını önemsemek delilik değil, cesarettir.

Eğer siz de terapi almak isterseniz [email protected] adlı mail adresim ya da psk.iremuzun instagram hesabım aracılığı ile bana ulaşabilirsiniz.

Read more

Kaygı Bozuklukları Sandığınızdan Daha Yaygın – Ve Tedavi Edilebilir!

Kaygı Bozuklukları Sandığınızdan Daha Yaygın – Ve Tedavi Edilebilir!

Gün içinde sebepsiz yere kalbiniz hızla mı çarpıyor? Sürekli kötü bir şey olacakmış gibi mi hissediyorsunuz? Aklınızdan endişe verici düşünceler geçip duruyor ama susturamıyor musunuz? Eğer bu sorular size tanıdık geliyorsa, yalnız değilsiniz. Çünkü kaygı bozuklukları, günümüzde en sık görülen psikolojik sorunlardan biri. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre her

By İrem Uzun
Bilişsel Çarpıtmalar: Düşünceleriniz Size Tuzak Kuruyor Olabilir

Bilişsel Çarpıtmalar: Düşünceleriniz Size Tuzak Kuruyor Olabilir

Gün içinde zihninizden geçen düşüncelere ne kadar önem veriyorsunuz ve güveniyorsunuz? Peki ya düşündüğünüz her şeyin tam olarak gerçeği yansıtmayabileceğini söylesem? Hepimiz zaman zaman olayları olduğundan kötü, abartılı veya yanlış şekillerde değerlendirebiliriz. Bu düşünce hatalarına psikolojide “bilişsel çarpıtmalar” diyoruz. Bilişsel çarpıtmalar, gerçekliği çarpıtılmış bir biçimde algılamamıza neden olur. Üstelik bu

By İrem Uzun
Beni Tanımadan Beni Neden Yargılıyorsun?

Beni Tanımadan Beni Neden Yargılıyorsun?

Psikolojik Etiketleme, Önyargı ve Rosenhan Deneyi Üzerine Bir Bakış Günlük hayatta bir kişiye “dengesiz”, “depresif”, “takıntılı” gibi etiketler yapıştırmak kolaydır. Hele konu psikolojik sorunlarsa, çoğu insan anlamaya çalışmak yerine yargılamayı tercih eder. Nasıl varolduğu, ne derecede olduğu, etkilerinin ne olduğu gibi soruları genellikle sormazlar. yargılamalar da etiketlere dönüşür. Peki, bu

By İrem Uzun