Kaygı Bozuklukları Sandığınızdan Daha Yaygın – Ve Tedavi Edilebilir!

Kaygı Bozuklukları Sandığınızdan Daha Yaygın – Ve Tedavi Edilebilir!
Photo by Musmuliady Jahi / Unsplash

Gün içinde sebepsiz yere kalbiniz hızla mı çarpıyor?
Sürekli kötü bir şey olacakmış gibi mi hissediyorsunuz?
Aklınızdan endişe verici düşünceler geçip duruyor ama susturamıyor musunuz?

Eğer bu sorular size tanıdık geliyorsa, yalnız değilsiniz. Çünkü kaygı bozuklukları, günümüzde en sık görülen psikolojik sorunlardan biri.

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre her 13 kişiden 1’i kaygı bozukluğu yaşıyor.
Türkiye Psikiyatri Derneği’ne göre ise ülkemizde kaygı bozukluklarının yaşam boyu görülme oranı %15’in üzerinde. Yani kaygı, sadece “çok hassas” veya “zayıf” kişilere özgü değil — aslında çok daha yaygın ve insani bir durum. Ve en önemlisi: Tedavi edilebilir.

Kaygı Normaldir – Ama Her Zaman Değil

Kaygı aslında beynimizin bizi tehlikeye karşı koruma mekanizmasıdır. Ancak bu sistem “aşırı hassas” çalışmaya başladığında, yani tehdit olmayan durumlara karşı da alarm verir hale geldiğinde, bu artık bir bozukluk haline gelir.

Bazı yaygın kaygı bozukluğu türleri şunlardır:

  • Genel Kaygı Bozukluğu: Sürekli bir endişe hali, gelecekle ilgili belirsiz korkular.
  • Panik Bozukluk: Aniden başlayan yoğun korku atakları (kalp çarpıntısı, nefes darlığı).
  • Sosyal Anksiyete: Toplum önünde konuşma, tanıdık olmayan insanlarla etkileşim kurma korkusu.
  • Özgül Fobiler: Uçak, asansör, böcek gibi belirli nesne/durumlardan aşırı korku.

Kaygı bozuklukları sadece duygusal değil, fiziksel ve sosyal etkiler de yaratır:

  • Sürekli yorgunluk, uyku bozuklukları
  • Karar verememe, ilişkilerde zorlanma
  • İşlevsellikte düşüş, iş/okul performansında azalma

💡 Tedavi Mümkün Mü?

Evet, hem de bilimsel olarak kanıtlanmış yollarla.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
, kaygı bozukluklarının tedavisinde en etkili yöntemlerden biridir. Bu terapi türü, kişinin düşünce-davranış döngüsünü fark etmesini ve bu döngüyü daha sağlıklı hale getirmesini sağlar.

Örneğin:

  • “Kötü bir şey olacak” düşüncesinin sorgulanması
  • Vücut tepkilerinin tanınması ve gevşeme teknikleri
  • Kaçınma davranışlarının üzerine giderek azaltılması

Araştırmalar, BDT ile çalışan bireylerin %70'inden fazlasının kaygı belirtilerinde önemli düzeyde azalma yaşadığını göstermektedir.

Ben Psikolog İrem Uzun. Ankara’da yüz yüze, Türkiye’nin her yerinden ise online bireysel seanslarla danışanlarıma destek oluyorum.

Eğer siz de:

  • Artık sürekli kaygı içinde yaşamak istemiyorsanız
  • Günlük işlevlerinizi geri kazanmak ve özgüveninizi artırmak istiyorsanız
  • Bilimsel temelli, güvenilir bir psikolojik destek arıyorsanız

📍 Ben buradayım. Kaygınızı anlamak, onu yönetmek ve hayat kalitenizi yeniden inşa etmek için birlikte çalışabiliriz.

📬 Bana ulaşmak isterseniz: [email protected]
📱 Instagram'da daha fazla içerik için: pskiremuzun

Read more

Bilişsel Çarpıtmalar: Düşünceleriniz Size Tuzak Kuruyor Olabilir

Bilişsel Çarpıtmalar: Düşünceleriniz Size Tuzak Kuruyor Olabilir

Gün içinde zihninizden geçen düşüncelere ne kadar önem veriyorsunuz ve güveniyorsunuz? Peki ya düşündüğünüz her şeyin tam olarak gerçeği yansıtmayabileceğini söylesem? Hepimiz zaman zaman olayları olduğundan kötü, abartılı veya yanlış şekillerde değerlendirebiliriz. Bu düşünce hatalarına psikolojide “bilişsel çarpıtmalar” diyoruz. Bilişsel çarpıtmalar, gerçekliği çarpıtılmış bir biçimde algılamamıza neden olur. Üstelik bu

By İrem Uzun
Beni Tanımadan Beni Neden Yargılıyorsun?

Beni Tanımadan Beni Neden Yargılıyorsun?

Psikolojik Etiketleme, Önyargı ve Rosenhan Deneyi Üzerine Bir Bakış Günlük hayatta bir kişiye “dengesiz”, “depresif”, “takıntılı” gibi etiketler yapıştırmak kolaydır. Hele konu psikolojik sorunlarsa, çoğu insan anlamaya çalışmak yerine yargılamayı tercih eder. Nasıl varolduğu, ne derecede olduğu, etkilerinin ne olduğu gibi soruları genellikle sormazlar. yargılamalar da etiketlere dönüşür. Peki, bu

By İrem Uzun